İyi Bir İnsan Olmak ya da İyi Bir İnsanMIŞ Gibi Davranmak

, , 43 Yorum
Okuma Süresi: 4 Dakika
Feri Peri Kişisel Blog

İyi bir insan olmak nedir? 

"İnsan" kelimesini cümlemizin duyarsız kalıplarından kurtaralım hatta ve isterseniz "İyi olmak nedir?" şeklinde kullanalım.

Size şunu sormak istiyorum; siz, değerli vakitlerinden zaman ayırarak, bu yazıyı baştan sona okuyacak ve gerçekten tüm içtenliğiyle kendilerini sorgulayacak olan okuyucularıma... evet size... Size, size!

Sizce siz "iyi olmayı" becerebiliyor musunuz?

Oscar Wilde'ın şu sözü geliyor aklıma "İnsan" varlığından söz edilince...

"İnsan kendi kişiliğinde konuşurken çok az kendisidir. Ona bir maske ver, sana doğruyu söyleyecektir."

Şu bir gerçek ki, aramızda "İyi bir İnsanMIŞ" gibi davrananlarla aynı havayı soluyoruz. Gözlerimizin temas ettiği, karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunduğumuz, el sıkıştığımız, yeni birlikteliklere imza attığımız kişiler aslında hiç de göründükleri gibi değiller. Söyleyemediklerimiz, yüzlerine vuramadıklarımızla geçip gidiyor ömrümüz. Bazen karşımızdaki adına utanıyoruz hatta takmış oldukları maskelerinin ardındaki alev alev kötülükle yanan gözlerini gördükçe. O gözler ki; halbuki birer iyilik timsali. Görünmez bataklığının ardında aç bir timsahın günahsız bir ceylanı avlamak istemesi gibi bekliyor gizli gizli...

İyi olmak nedir, maneviyatlarını insanlığın dar bir sokağında sıkışmış kalmış gibi hissedenler? 

  • Adaletin bir gün vuku bulacağına inanarak, yapılan adaletsizliklere sadece kendinize yapıldığında ses çıkarmak mı? 
  • Beyaz yalanlar söyleyerek vicdanınızı rahatlatmak ve sadece anı kurtarmak mı? 
  • Başkasının kötülüğünü istememek ama tüm kötülüklerin sırf size uğradığını düşünerek ah vah etmek mi? 
  • Bir sır gibi sakladığınız çıkarcılığınızla güvenirliğinizin güvenli kanatları ardından iyi bir insan olmayı sorgulamak mı? 
  • Beyefendicilik ya da hanımefendicilik oynayarak, insanlık kıyafetlerinizi tiyatro kulislerinde yerlerde süründürmek mi? 
  • Sorgulamadan geçirdiğiniz her an için masumiyetinize masumiyet katıldığını düşünmek mi? 
  • Yaptığınız hatalardan ders aldığınızı sanarak hala hatalar yapmaya hatta belki de başkalarını üzen, kıran, yaralayan, inciten hatalar yapmaya devam etmek mi? 
  • Eve gidip başınızı yastığınıza koyduğunuzda o gün için kandırabildikleriniz hakkında, kandırılmaya çok müsait olduklarından ötürü hiç vicdan azabı duymamak mı? 
  • İyi bir anne veyahut iyi bir baba olduğunuza cebinizdeki paranın ne kadar harcandığına göre karar vermek mi?
  • Bildiklerinizi paylaşmaktan son derece çekinmekte iken, başkalarından bilgi edinebilmek uğruna yakalarından düşmemek mi?

Hiçbiri değil, değil mi? Haydi maskelerimizi çıkarma vakti şimdi... Doğruları söyleyelim. Çünkü; 

"İnsanlar da ağaca benzer, ne kadar yükseğe çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlıklara, derinliğe, kötülüğe..." 

der Friedrich Nietzsche...

İyi olmak nedir peki Sevgili Feri Peri, diye soruyorsunuz şimdi bana, duyuyorum. Hiç merakta bırakmayacağım sizi, tasalanmayın. Genel kanılarla yaklaşıp bu içinden bir türlü çıkılamayan mesele hakkında; "Dürüst olun, adil olun, vicdanlı olun..." da demeyeceğim. Tek bir şey diyeceğim sadece ve anlayacaksınız, biliyorum... 

"Kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi başkalarına yapmayın!"

Neden?

Çünkü insan kendisine yalan söyleyemez, söylediğini sanabilir bir süre ama söyleyemez. Kendisine karşı istemese de dürüsttür. Bu kısımda bir hikayemden alıntı yapmak istiyorum yüksek müsaadelerinizle:

"Kendime yalan söyleyemezdim. Belki dünyanın görüp görebileceği en büyük insan topluluğuna, yani milyarlarca kişiye, aynı anda ve bir çırpıda milyarlarca yalan söyleyebilir ve onları kandırabilirdim. Ama ben bana yalan söyleyemezdim."

Neden?

Çünkü adına insan denilen varlık kendisine karşı adildir. Çıkarlarını düşünmediğini sandığı anda bile kendisini düşünür. Çok acımasız bir örnek vermek gerekirse; intihar etmeye kalkıştığında, bu hayattan çekip gitmek istediğinde bile kendisini düşünür, ardında gözü yaşlı bıraktıklarını değil...

Neden?

Çünkü insanlar kendilerine karşı vicdanlıdırlar. Üzülmek istemezler, canları yansın istemezler, kendilerini çok kolay affederler.

Bu nedenledir ki; iyi bir insan olmak için çok şeye ihtiyacımız yoktur; sadece "kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri, başkalarına yapmamak" bazen çok basit bir şekilde iyi olabilmek için yeterlidir.

Sizinle kimse kaba bir şekilde konuşsun istemezsiniz, hakaret edilsin istemezsiniz, değil mi? Üslubunuza ve hitabetinize dikkat edin, kibar olmaya çalışın.

Size yalan söylensin istemezsiniz, değil mi? 
Yalan söylememeye, yalanlarınızla başkalarının hayatlarını karartmamaya çalışın. Kimse yalan söylenmeyi hak etmez, siz de hak etmiyorsunuz, o zaman söylemeyin.

Kimseler sizi kandırmasa, kurnazlıklar yapmasa ne güzel olurdu, değil mi? 
O halde siz de başkalarını kandırmaya çalışmayın. Kendi işinize bakın.

Hiç haksızlık yaşamak, adaletsizliğe uğramak da istemiyorsunuzdur, doğru bildim mi? 
Bu minvalde hak yememeli, adil olmalı ve haksızlıklara da ses çıkarmalısınız. Kendi hakkınızı savunduğunuz gibi başkalarını da savunmalısınız. Çünkü siz kendiniz için bunu yapardınız. Kendiniz haksızlığa uğradığınızda siz, size destek olunmasını isterdiniz. Haksızlığa uğramamak için haksızlık yapmayın, ses çıkarın ve başkalarının da sesi olun.

Aşağılanmak, hakir görülmek, küçümsenmek istemezsiniz, değil mi, kim ister ki? 
O zaman, çok rica ediyorum, başkalarını küçümsemeyin ve de aşağılamayın. Bilip bilmeden yargılamayın, küçük görmeyin. Başkalarını küçümserken kendinizi de pohpohlamayın. Siz kibrinizde boğulurken, insanları sizin adınıza utanmak zorunda bırakmayın.

Kimse arkanızdan iş çevirmesin, bir sorun varsa sizinle konuşulsun, ardınızdan dedikodu yapılmasın istersiniz, değil mi? 
Peki, o halde niçin başkalarının ardından küçük ve zehirli işler çeviriyorsunuz? Niçin yüz yüze konuşmaktan bu kadar sakınıyorsunuz? Yapmayın, dedikodu yapmayın, konuşabilme yetisine sahipsiniz diye her şeyi konuşabileceğinizi sanmayın. Birinin özgürlüğünün bittiği yerde diğerininki başlar...

Üzülmek ve ağlamak istemiyorsunuzdur da siz şimdi... 
O zaman bile isteye de olsa, bilmeden de olsa kimseyi üzmeyin. Anlayışlı olun, empati yapabilmeye çalışın. Başkalarını ağlatmak ya da üzmekle kısa bir süreliğine kızgınlığınızı yatıştırabilirsiniz, intikamınızı almış gibi hissedebilirsiniz ama insanlığınızdan da bir şeyler kaybedersiniz.

İnsanların birer ayna gibi olmaları, nasıl da hoş bir şey olurdu, değil mi? 
Baktığınızda içini dışını görebileceğiniz, söyledikleri ile eylemlerine güvenebileceğiniz bir ayna. O halde, bir ayna olun. Kendinizle apaçık bir şekilde anlaşın ve bir ayna olmaya karar verin. Berrak bir insan olun, söylemlerinizin arkasında durun. Maskelerden sakının.

En önemli yere geldik benim sevgili arkadaşlarım, seviyorum sizi, çünkü vaktinizi ayırıp içtenlikle yazdıklarımı okumaya çalıştınız. Belki de kendinizi sorguladınız. Bu o kadar iyi bir şey ki....

İşte en önemli madde; iyiliklerinize kötülükle karşılık verilmesini hiç ama hiç istemezsiniz, hayal kırıklığı yaşamak istemezsiniz, değil mi? 
O halde sizi vicdanlı olmaya davet ediyorum, her iyiliğin karşılığını vermek zorundasınız diye bir kaide yok ama en azından vicdanlı davranarak size yapılan iyiliklere kötülükle karşılık vermeyin. Çünkü;

"İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşı iyilik yapandır!" Hz. Ali r.a.

İyi bir insan olmak çok zordur, halbuki iyi bir insanMIŞ gibi davranmak çok kolay... Kötü bir insan yoktur, çünkü zaten hiç insan olamamıştır...

Bu içerik Feri Peri » Kişisel Blog tarafından hazırlanmıştır...

43 yorum:

  1. O kadar güzel şeyler söylemişssin ki kelimesi kelimesine haklısın! iyi insan olmak çok zor iyi insanmış gibi görünmek daha kolay 😬

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumun için, Merve :X
      Fikrini belirttiğin için de teşekkür ederim, iyi olmaya çalışalım ve iyilik bulalım...

      Sil
  2. Feride'ciğim seninle tanışalı çok olmadı, yine de bu kısa -ne kadar hesaplamadım :) süre zarfında - bloğunda şimdiye kadar birçok yazı okudum, güzel hikayelerini okudum ama bu okuduğum en güzel yazındı.
    Eline, yüreğine sağlık canım.
    Ekleyecek bir şey bulamıyor insan, evet iyi insan olmak tam olarak yazdığın gibidir, hele hele sana iyilik eden birine kötülükle, nankörlükle, üçkağıtçılıkla karşılık vermek, iyiliğini, merhametini zayıflığını istismar etmek nedir?

    Yalnız şuna eminim kötüler kötü olduklarını ya bilmiyorlar ya da umurlarında değil. Hani bloğumda yazmıştım ya uzun uzun kedi yüzünden kış günü ev sattırmayı düşündüren komşumu, işte az önce toplamış kendi gibi komşuları alt katımda huuuhuuu zikir çektiler, hah dedim o kadar İYİ bir insan ki!!!! Benim kediye hele hele arka iki ayağı felç olmuş bir kediye merhametimi, - çünkü benim en zayıf yanım, yumuşak karnım kediler, köekler - kolayca, sinsice istismar eden, söz verdiği halde kediyi almaktan vazgeçen, tüm maddi yükü benim üstüme yıkan o değilmiş gibi Allah Allah diyordu. Ne yapayım ben bu insanlara? Bıraktım kendi çamurlarında debelensinler...Allah ıslah etsin...

    Tekrar eline, emeğine sağlık canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü olduklarını bilmeyen kötüler bence zaten psikolojik çöküntü içindeler, hastalık derecesinde tedavi edilmesi gerekmekte bence o kimselerin. İnsanlığa zararları var çünkü ve farkında olmadıkları için verebilecekleri zararın da farkında değildirler.
      İyiliğe kötülük ile karşılık vermek bence zaten tamamen bir vicdansızlık eseridir. Bunun farkında olup bunu yapanlara da zaten en kısa ve basit haliyle, belirli kıstaslara dahil etmeden "Kötü" diyoruz.

      Anlattıkların ölçüsünde komşun son derece kötü bir kimse. Kul hakkı yiyerek (seni zor duruma sokarak, sana iftira ederek kul hakkına girmiş oluyor) zikir çekmesi tamamiyle bir maske örneği. Onun da maskesi inanç.

      Çok teşekkür ediyorum yorumun için, sanırım eleştiri yazılarına daha çok ağırlık vermeliyim eğer çok beğendiysen ki ben zaten çok mutlu oldum beğenmene :X

      Bugün aslında bir mim yazısı paylaşacaktım ama aklıma maskeleri olan insanlar düştü...

      Çok teşekkür ederim tekrar fikrini belirttiğin için :X

      Sil
  3. Feridecigim bu yazın bence hepimizi düşünmeye sevk etmeli..Etrafımızda kime sorsak herkes iyi,sorun hep diğerleri..Mış mış gibi,seviyormuş gibi,anlıyormuş gibi herkes..Empatiden yoksun, derinliği olmayan insanlar topluluğu çoğunluk oysa...Fakat sorunca kimse kendini sorgulamıyor tanımıyor..
    Oysa sen reçeteyi ne güzel vermişsin😊Kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbirşeyi başkalarına yapmayın. Bu ışte..Bu yapılabilse insanlıkta da güzel bir adım atılmış olacak zaten👏👏
    Nietzsche tadında bir yazı yazmışsın çok beğendim kalemine sağlık canım 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim fikrini bu şekilde güzel belirttiğin için öncelikle ve evet bence en önemli mottomuz kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmamak. Bu sadece insanlar için de geçerli değil; hayvanlar için, bitkiler için, dünya için de geçerli.
      İnsanlar aslında birer bebek olarak çok masum doğarlar; kendilerini duygusal yönde geliştirerek empati yapabilenler de vardır, kendilerini sadece maddi başarıları ile var edebilenler de...
      Çok teşekkür ederim tekrar ben de sana bu yorumun için :)

      Sil
  4. İyi olmak kavramı biraz da karşınızdakine göre değişmez mi, hangi kritere göre iyi olmak. Aslında davranışlarımız karşımızdakilerin yansıması değil midir. Bize nasıl davranılacağını da biz belirlemez miyiz? Ben maske takmanın daha zor olduğuna inananlardanım. Her akşam günümü sorgularım, bir anlamda özeleştiri ayinimdir benim. Bazen birinin davranışının, benim hangi davranışımın etkisi olduğunu düşünür bulurum kendimi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir yaklaşımda bulunmuşsunuz. Aslında zaten ben de kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkalarına yapmayın derken bunu kastediyorum. Çünkü kötü bir üslup kullanırsak örneğin, karşımızdakinin de üslubu değişir. Haksızlık yaparsak bizler de haksızlık yaptığımız kişilerden haksızlık görürüz. Nasıl ki; kötülü yapan kötülük, iyilik yapan iyilik bulur diye bir genel kanı vardır. Çoğunlukla karşımızdakilerin davranışları bizim yansımalarımızdır.

      Ama bazen tuhaf insanlarla da karşılaşırız. Gerçekten de durup dururken hiç hoşlanmayacağınız bir şekilde hitap ederler size, bize nasıl davranılacağını maalesef her zaman biz belirleyemeyiz. Çünkü kendisine yapılmasından hoşlanmayacağı şeyleri bize yapan insanlara da denk geliriz, hayat bu. Nerede hata yaptım der, kafayı yiyecek noktaya geliriz...
      İnsanın bu nedenle kendisini sorgulaması çok güzel bir şey. Bu yazım biraz da kendisini sorgulamayanlara; bundan kaçanlara...

      Fikrinizi belirttiğiniz için de çok teşekkür ederim, Mehmet Bey :)

      Sil
  5. Bu yazıya tüm kalbimle katılıyorum fakat hayat hiç beklenmedik anda öyle bir noktaya geliyor ki, kendisine dürüst olamayan, kendine vicdanlı davranamayan ya da kendisine adil olmayan insanlar türetiyor. Bir bakmışsın güvendiğim sandığın onca birey/durum sönen bir balondan ibaret. İşte buna hayatın cilvesi demekten başka bir çözüm yolu bulamıyorum zira bence bir çözümü de yok.
    Ben artık kötülüğün insanın varoluşuna şahit ettiği kanısındayım sanırım..
    İyi insan olmak zor evet fakat iyi insan kalabilmek bence daha da zor. Çok güzel bir yazıydı, ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söylüyorsunuz; iyi bir insan kalabilmek özellikle çok zor olmaya başladı devrimizde. İyi olmaya çalışıp çalışıp sadece kötülük bulan ve yeter artık diyerek psikolojisi bozulan çok fazla kişi var. Kişilik bozuklukları bu şekilde ortaya çıkıyor zaten. Savunmaya geçiyor karakter ve türlü türlü rahatsızlıklara sebebiyet veriyor.
      Zaten yukarıda da Müjde Abla'ya yaptığım yorumdaki gibi, kendisine dürüst davranamayan, kendisinin bilincinde olmaya bireyler aslında gerçekten de ciddi rahatsızlıklara sahip bireyler ve tedavi edilmeliler. Bedenleri hayat ve onun iyisiyle kötüsüyle getirdikleri karşısında daha fazla dayanamayanlar sağduyularını, algılama yetilerini ve davranış etiğini yitiriyorlar...

      Çok teşekkür ederim yorumunuz için, fikirlerinizle güzellik kattınız :)

      Sil
  6. Feride'ciğim cevabın için çok teşekkür ediyorum, bir şeyi düzelteyim içim rahat etmez çünkü, kul hakkına girer, o komşumdan maddi, manevi evet çok kötülük gördüm, depresyona soktu beni resmen ama hakkımda bir iftirasını duymadım. Yani bana bir iftira attığını duymadım canım. (Attıysa bilemem de)

    Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İftira zaten çok büyük bir vicdansızlık, insan nasıl rahat eder, nasıl böyle büyük günahlardan birini işler. En azından iftira etmemiş o halde lafımı geri alayım, ben iftira da etti sanmış olabilirim. Umarım da etmemiş, o derecede ruhunu kirletmemiştir. Çünkü zaten senin hassasiyetini kullanarak yeterince üzmüş ve zora sokmuş bulundu.
      Yine her zamanki gibi büyüklüğünü gösterdin Müjde Abla'cığım, öpüyorum ellerinden :X

      Sil
  7. Sevgili kızım. Yazını büyük hayranlık içinde okudum. Ne kadar ayrıntılıydı ve hiçbir şeyi atlamamışsın yavrum. Gayet doğru yazdıkların. İç ve dışın aynı olması kadar huzur veren bir şey olmasa gerek. Evet, insan bir tek kendisini kandıramaz. Artık herkes her şeyi anlar diye düşünmenin zamanı geldi, geçiyor. Zira anlaşılıyor, adil olmak herkese karşı olmaktır.
    Fazla yazamıyorum, zira hemen dinlenmem gerek. Bir hafta boş kaldı bloğum. Bir göz attım ama hâlâ rahatsızım. Dilerim çabuk dönerim. Aklına, eline, emeğine sağlık yavrum. Sevgiyle kucaklıyorum seni. Bloğun fevkalade olmuş yavrum. Maşallah diyorum. Hoşça kal Feride'ciğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim o dinlencen sırasında ziyaretime gelip bir de üstüne yazımı okuyup yorumladığın için, Ece Abla'cığım. Şu an elimde okumakta olduğum bir kitap vardı, onu bitirmeye çalışmaktayım, her gün aklımdasın, sana mahcup olmamak için hemen o kitabı bitirip seninkine başlayacağım. Çok da merak ediyor ve kelimelerin arasında kaybolmak istiyorum çünkü :)
      Bir yerde okumuştum, sana da söylemek isterim, iyi insan olmak kendimizi de kapsar, Ece Abla, önce iyi insan olmaya kendimizden başlamalıyız, kendimizi düşünmeliyiz. Sağlık ve sıhhatimizi kaybedecek konulardan tamamen sıyrılmalıyız. Zaten Yurdagül Hanım bunları çoktan tavsiye etmiştir sana, ben de bir iki kelam edeyim dedim :D
      Ben biliyorum ve inanıyorum ki; (son yazın yorum kapalı olduğu için buradan yazıyorum) bu dönemini de atlatacaksın, çok güçlüsün sen biliyorsun zaten bunu, öpüyorum seni, sağlıcakla kal :X

      Sil
  8. İnanılmaz güzel bir yazı yazmışsın. Hayranlıkla ve birçok tepki vererek okudum. Aklıma hemen blogumda paylaştığım ''İnsan Çıtalıya Benzer'' yazısı geldi. İnsan beşerdir şaşar... Önemli olan ''kamil insan'' olabilmekte... Adaletsizlikle ve büyük bir haksızlıkla boğuştuğum şu günlerde kendim ve kendimden öte insanlık adına susmamam gerektiğini de düşündüm ben 'iyi insan' mefhumunu ararken... Emeğine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumuna karşılık vermeden önce hemen gelip yazını okudum, gerçekten de aynı hisleri paylaşıyoruz. "insanlık kıyafetlerinizi tiyatro kulislerinde yerlerde süründürmek mi?" şeklinde kullandığım ifademde de aynı şekilde beşerden yani üzerimizdeki deriden bahsetmek ve Shakespeare'in "Hayat bir tiyatro sahnesidir" sözüne de gönderme yapmak istemiştim. Bahsedilen diziden yeni haberim oldu, ne güzel ve anlamlı bir sahneymiş öyle...
      Haksızlıklara ben de hiç ama hiç gelemiyorum. Çok sakin bir yapım olsa da haksızlık karşısında öfkeden gözüm dönebiliyor, seni çok iyi anlıyorum. Gerçekten çok merak ettim ve üzüldüm senin adına nasıl bir haksızlığa uğradın diye...
      İnan biz de bir hafta kadar evvel birçok blogger arkadaş olarak içerik hırsızlığı ile ilgili kötü durumlar yaşadık.
      Umarım her şey gönlünce olur ve bu günler geride kalır, sen de sağol yorumunu ve fikrini belirttiğin için :-f

      Sil
  9. "Kötü insan yoktur, çünkü zaten hiç insan olmamıştır."
    Kötülüğü insanlıkla bağdaştıramıyoruz değil mi?
    Ne olur insanlar iyi olsalar. Gerçek iyi olsalar. Mış gibi değil.
    Kaleminize sağlık.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan kadar yüce bir varlığa yakışmıyor şu an üzerinde yaşadığımız dünyada her gün şahit olduğumuz kötülükler gerçekten. İnsanlığı ayaklar altına yine biz alıyoruz, düşünme kabiliyetimiz, sorgulayabilme yetimiz ve belirli yönlerde geliştirebildiğimiz zekamız varken... Keşke MIŞ gibi olmasalar, en çok da o üzüyor zaten...
      Çok teşekkür ederim yorumunuz ve de fikrinizi belirttiğiniz için :)

      Sil
  10. Merhaba Feride:)
    Denk geldikçe blogunda bulunan yazıları okuyorum.Belki fazla yorum yazamıyorum bu günlerde bloglara ama okuyorum.Bu yazına sonuna kadar katılıyorum.38 yaşımdan sonra insanmış gibi davranan sözde iyilik meleği olarak görülenlerin sırf çıkarları için bu insanlık maskesini taktığına şahit oldum.Bence de yapılan her haksızlığa ses çıkarılmalı.Sadece kendimize yapıldığı zaman değil.Aksi takdirde zehirli sarmaşık gibi başka bireyleri de zehirliyor, insanmış gibi davranan kişiler.Son cümlelerin de tamamen beni anlatıyor bana iyilik yapan birine asla sırtımı dönüp kötülük yapmam.Vicdanımı dinlerim ama bazıları vicdanını susturmayı tercih ediyor.Adaletli ve vicdanlı olduğunu düşündüğümüz bir çok kişi bugün yapılan iyilikleri unutup nankörlük yapıp bizi sırtımızdan bıcaklayabiliyor.Sağda solda acınası insan halleriyle dolaşmaya devam ediyorlar.İnsanmış gibi maskeleri olanlar kesinlikle tedavi edilmeli.

    Bu yazına bir söz de müsadenle ben eklemek istiyorum;

    "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." Hz.Ali

    Emeklerine sağlık ,duygulandım yazını okurken ve keşke herkes de kendini sorgulama yeteneği olsa ve vicdanını susturmasa...

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin Sibel Hanım'cığım, ben de vakit buldukça sürekli dolaşıyorum, bazen yorumlayamıyorum, zaman yetmiyor, en çok ondan şikayetçiyim :)

      Yeni yeni insanlar ve de kişilikler tanımanın hiç yaşı yok; hatta bazen sanıyorum ki 80'imizde bile nelere şahitlik edeceğiz. Melekler ve şeytanlar kendi içimizde; onlarla mücadele edebilenler bu dünyadan daha az insana zarar vererek göçüp giderken, onlarla mücadele edemeyenler çok daha fazla insana zarar vererek göçüp gidiyorlar.

      Haksızlık konusunda, yukarıda yorumumda dediğim gibi ben de hiç tahammül edemiyorum gerçekten haksızlık yapan kimselere ve vicdanları nasıl rahat ediyor anlamıyorum. Bir de şöyle bir söz duymuştum; size iyi bir insan olarak görünen insanlar daha size bir zararı dokunmamış insanlardır...

      Bu iyilik kavramı çok çetrefilli bir şey o yüzden. Ama dediğin gibi keşke hiçbirimizin maskeleri olmasa, olamasa. Diyorum ya; söyleyemediklerimiz, yüzlerine vuramadıklarımızla geçiyor ömrümüz diye.

      Bazen insan herkese karşı adil olamaz; çünkü bizim de çıkarlarımızı gözetmemiz gerekiyordur... bazen insan düşünceli olamaz; çünkü bizim önce kendimizi düşünmemiz gerekiyordur. Hep adil, dürüst ve vicdanlı olamayacağımız yani illa ki bir yerlerde fire vereceğimiz için bence en iyisi bize davranılmasını istemediğimiz şekilde başkalarına davranmamak. Böylece en aza indirgenir diye düşünüyorum insanları incitmek, yaralamak, üzmek ve de zarar vermek... Böylece belki iyi bir insan olarak kalabilmek de daha kolay olur...

      Hz. Ali'nin de o sözü ne güzeldir... Çok teşekkür ederim, ben de çok duygulu yazdım, bir anda çıktı; eleştirmek ve rahatlamak istedim sanırım. Çok teşekkür ederim yorumunu ve fikrini belirtip yazımı güzelleştirdiğin için :-h

      Sil
  11. Kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi başkasına yapmayın!" Bu sözü o kadar seviyorum ki her insan böyle düşünse iyi insanlar ve iyi bir dünya olurdu. Sen herşeyi çok açık ve net bir şekilde söylemişsin arkadaşım:) dahada bir şey söylemeye gerek yok. İdrak edebiliriz inşaALLAH:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel söyledin o inşaALLAH'ı, can-ı yürekten katıldım :) Çok teşekkür ediyorum yorumun için. Ben de çok seviyorum o sözü ve bazen hatta çok düşünüyorum birisinden ötürü üzülüp zarar gördüğümde; diyorum bu kişi bu bana yaptıkları kendisine yapılsa bundan hoşnut kalır mıydı? Hayır bence hoşlanmazdı. O yüzden yapmamalıyız.
      İlla ki bizim hata yaptığımız ve üzdüğümüz zamanlar da olacak, hiçbirimiz sütten çıkmış ak kaşık değiliz ama bunları en aza indirgeyebilmek de çok önemli...
      Sevgiler gönderiyorum arkadaşım :X

      Sil
  12. Evet, yazınızı dikkatle okumaya çalıştım, genel anlamda katılıyorum size ama bence asıl mesele İnsanın kendini kandırmasından sonra başlıyor kötülükler. Eğer kendini kandırmamış olsa hangi vicdanla yapacak yapmak istediği kötülükleri.
    Sonuç olarak: Bir insan kendisiyle savaşa girmiş ve kendini yenebilmeyi başarmışsa eğer, o kişi kötü kişi olamaz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tabii işin bir de o boyutu var ve o boyut zaten ruhsal rahatsızlıklara ve kişilik bozukluklarına yol açıyor. Kendini bu açıdan kandıran, yaptığında bir zarar görmeyen insanlar Freud'un deyimiyle SÜPEREGO'sunu susturmuş ve tamamen hayvansal içgüdülerine kapıları sonuna kadar açmış insanlar. Sadomazoistik, Antisosyal ve Narsistik Kişilik Bozuklukları bu şekilde ortaya çıkıyor.
      Her birimizin içinde aslında bir suçlu yatıyor ve o suçluyu kullanmayı tercih etmeyenler kendini kontrol edebilenler yani SUPEREGO'sunu kontrol ederek vicdanına kulak kapatmayanlar oluyor.
      Hepimiz hem melek hem de şeytanız o yüzden. Ne kadar melek ne kadar şeytan olacağımız bize kalmış :)

      Çok teşekkür ederim yorumunuz ve fikrinizi belirttiğiniz için de, zenginleştirdiniz yazımı :-h

      Sil
  13. Benim düşünceme göre de hiç bir insansan yüzde yüz iyi değildir. İllaki bir açığı ve bir kötülüğü vardır, insan sonuçta.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii haklısınız, ben de buna katılıyorum, zaten aslında ilk maddelerde saydıklarım illa ki bizim de yaptığımız şeyler. İlla ki fire veriyoruz; her zaman dürüst, adil ve vicdanlı olamıyoruz.

      Halil Bey'e de yazmıştım yorumumda, biz insanlar olarak hem melek hem de şeytanlarız. Hiçbirimiz yüzde yüz iyi değiliz.
      Ama eğer vicdanımıza kulak vermek ve bu dünyada daha çok kişi tarafından iyi bir insan olarak hatırlanmak istiyorsak olabilecek en az zararı verecek davranışlarda bulunmalıyız.

      Bu nedenle diyorum ya; başkalarına davranışlarımızda kendimizi kıstas almalıyız (tabii bu sağlıklı bir birey için geçerli) kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları başkalarına yapmaktan kaçınmalıyız.

      Çok teşekkür ederim yorumunuz ve fikrinizi belirttiğiniz için :-h

      Sil
  14. Iyilik ve kötülük de zaman zaman kisinin algisina görr degisiyor. Biz insanlar istedigimiz gibi davranmayan veya düsünmeyene kötü etiketini hemen yapistirabiliyoruz. Oysa o insan belkide baskalarina göre cok iyidir. Genelleme yapmak cok dogru degil bu konularda bence. Öte yanda yasarken isteyerek veya istemeden baskasina zarar verecek davranislar yaoabiliyor insanlar. Ben artik kötüyü bilincli olarak kandiran,dolandiran ve insanlarin canina bilincli kastedenlerde görüyorum. Cok güzel detayli ele almissin canim yaziyi tebrik ederim. Blog da harika olmus ayrica basarilarin katlanarak artsin 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen katılıyorum Derya Hanım'cığım. Bize göre iyi insanlar daha bize zarar vermemiş insanlardır çoğunlukla.
      Bence de zaten asıl kötüler bilinçli olarak kötülük yapanlar, zarar verenler ve içlerindeki suçluyu bastırmak istemeyenler.

      Aslında o yüzden bu şekilde ayırdım ya; iyi insan olmak için çabalayan insanlar gerçekten var. İyi insan olmakta çok zorlananlar var çünkü hayat ile mücadelelerinde çocukluktan gelen sorunlar mevcut. İyi bir insanMIŞ gibi davranarak aslında derdi iyi olmak olmayanlar var ve gerçek kötüler var. Bir de bu işin ruhsal rahatsızlık boyutları...

      Çok teşekkür ederim, bloğumu beğenmene çok sevindim, elimden geldiğince kendi kendime öğrenip uyguluyorum bir şeyler :X

      Sil
  15. bak rusyada böyle değilmiş mesela. bok gibi davranmaya başlamışsan sana bok gibi davranıyorsun diyorlarmış çekinmeksizin. ya da aptalca bi şey söylemişsen bu söylediğin çok aptalcaydı diyebiliyorlarmış. batıda bu yüzden kimseye güvenemezsin hatta kendi ailene bile diyorlar bi de :) ustalık gerektiren kafaya takmama sanatında okudum da okumamla rusyaya göç etmek istemem bir oldu :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzüne yüzüne bu şekilde sertçe söyleyebilmeleri oldukça cesurmuş, oranın şartları da soğuk zaten, çetin ve zorlu bir mevsim durumu var sürekli. Ben de böyle pat pat söylemek istiyorum, ne güzelmiş :D
      Ben Kanada'ya göçerdim, tam benlik, herkes çok kibar :D
      Geçen bir video izledim, küçük bir araba kazası orada gerçekleşen. İki şoför de o kadar tatlı ki, ikisi de birbirinden onlarca kez özür diledi, "bir şeyin var mı, iyi misin?" diye. Kanadalılarla çok dalga geçiliyor zaten hem Amerika'da hem de Avrupa'da, çok kibarlar diye. Halbuki ne güzel davranışları...
      Benim en çok takıldığım konu üslupsuzluk ve haksızlık.

      Çok teşekkür ederim yorumun için, anlıyorum seni :X

      Sil
  16. Benim inanışıma göre''Er,geç herkes ektiğini biçer.''O yüzden de iyi insan kavramlarını yaşamak,lütuf değil,insanın kendine yapacağı yatırımdır :) Güzel bir farkındalık ve sorgulama yazısı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim yorumunuz için Yurdagül Hanım'cığım :) Herkes ektiğini biçer lafını da çok yerinde bulurum, iyilik yap iyilik bul, kötülük yap kötülük bul gibi. Çok teşekkür ederim fikrinizi belirtip yorum yaptığınız için :) Sevgiler...

      Sil
  17. of ne zor ve süper bir konu yakalamışsın. iyi olmaktan öncee bir insan olabilsek yaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de çok güzel bir açıdan baktın olaya :) İyi mi kötü mü diye değil de "İnsan" gibi yüce bir varlığa ne yakışır diye düşünmek de çok doğru. Çok teşekkür ederim Deep'ciğim yorumun ve fikrini belirttiğin için;
      Sevgiler sana :X

      Sil
  18. Merhabalar! Bu yazınızı okuduğum için (hepsinde olduğu gibi) yine kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü insanlar iyi insan olmak ya da olmamak hakkında çok fazla konuşmazlar, en başta kendileriyle yüzleşmekten korkarlar. Böyle bir konuyu kaleme alabilmek demek tüm bu iç hesaplaşmalardan başarıyla çıktım ve buna cesaret ettim demek. Tebrik ediyorum. :) Ayrıca yazınızda gerçekten her noktaya değinmişsiniz. Bu kadar kapsamlı yazmanız okuyucuya düşünmesi gereken her şeyi düşünme fırsatı sunuyor. Ben insanlar hakkında hep şunu düşünürüm; hiçbirimiz masal kahramanı değiliz ve salt iyi ya da kötü olmamız mümkün değil. Herkesin içindeki iyiliği görmeyi yeğler ve genelde olduğu gibi kabul etmeye çalışırım. Tabii bunlar sonucunda, ihanetlerle, yalanlarla, sahte dostluklarla karşılaştığım çok oldu ancak hiçbir kini ve nefreti içimde barındırmadım. Aslında o kötü insanlar benim daha iyi bir insan olmamı sağladı diyebilirim. İyi bir insan olabilmek için önce herkesin o maskelerini çıkarıp kendiyle yüzleşmesi gerekiyor galiba ve en zoru bu. Hepimizin dileği dürüst, adil ve vicdanlı insanlarla karşılaşmak; daha da büyüğü tüm insanların dürüst, adil ve vicdanlı olabilmesi. Umarım kabul olur. :) Emeğinize sağlık!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu şekilde hissetmenize ne çok sevindim anlatamam ama bence siz sanırım anlayabilirsiniz; yazılarımız okunduğunda ve hatta okuyanlar bu yazılarda kendilerinden bir şeyler yakaladığında biz o metni yazan kişiler olarak bir iletişim kurabildiğimiz, anlatmak istediğimizi anlatabildiğimiz için çok mutlu oluyoruz :)

      İnsanın kendisini kötü ve iyi huyları ile birlikte tanıyabilmesi, kötü taraflarını elinden geldiğince törpülemeye çalışabilmesi elbette çok güzel bir şey. Bu yazıyı yazarak da aslında yine kendimde bulduğum kötü taraflarımı da törpülemeye çalıştım.
      Dediğiniz gibi, salt iyi ya da kötü insan yoktur; kimisine göre iyi, kimisine göre de kötü olarak nitelendirilen insanlar vardır.
      Başkalarının bizi nasıl gördüğü ile ilgili tüm olay.
      Biz vicdanlı, adil ve dürüst bireyler olamayız her yerde, her koşulda. Bu; adına insan denilen ve hataları ile bu hayatta bir yer edinmeye çalışan bir varlık için mümkün değil.
      Ama en azından, kendi açımdan, kendime yapılmasını istemeyeceğim şeyleri başkalarına yapmamaya özenle gayret ediyorum :)

      Bugün çok sevindirici bir haber de aldım kendi adıma; (epeydir çabaladığım bir şeydi) böyle şeyler olduğunda da belki son zamanlarda iyi bir insandım ve şu an mükafatlandırılıyorum diyorum. Bu da bir şekilde kendimi güdümleme biçimim sanırım :)

      Bazen ben de bana kötü davrananlarla karşılaştığımda kendime soruyorum, niçin ben ona hak ettiği şekilde davranamıyorum, beni üzdüğü kadar üzemiyorum? şeklinde (çevremdekiler de fazla naifsin, biraz daha sert ol diye uyarıyor örneğin). Ama sanırım yapımda yok, elimden gelmiyor, ben öyle biri değilim diyerek iyi biri olarak kalma yolunda ilerlemeye çalışıyorum...

      Çok güzel temennilerle bitirmişsiniz bu güzel ve anlamlı değerlendirmenizi, aynı şekilde size katılıyor ve yorumunuz için de teşekkürü bir borç biliyorum :X

      Sil
  19. İnsanlar sahip oldukları karakterden ve var oldukları yapıdan farklı görünebilen, kimisi de bunu ustalıkla yürüten varlıklar. Baksanız senden benden iyiler, ama içi cehennem ateşi. Maalesef bu insanlarla iç içeyiz, ve uzak kalmaları, bulaşmamaları için dualar daimi... Çok zor çünkü gerçekten. Harika ve manidar bir yazı, doğru alıntılar. Ne ne yazsam emeğe saygıszlık etmiş olacağım :) ellerinize ve güzel kalbinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzak kalabildikleri ve bizim de onları uzak tutabildiğimiz kadar mutlu değil miyiz zaten? :) İşte bu yüzden keşke hiç maske takmasalar diyorum ya, "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." der Mevlana...

      Yorumunuzla alıntılarıma anlam katmış, yazımı çeşitlendirmiş oldunuz. Fikrinizi sunduğunuz ve de yorum olarak bunu belirttiğiniz için çok teşekkür ederim :X

      Sil
  20. İnsanların işlerine yaradığın sürece herkes iyi oluyor. Dr. Hew Len şu sözlerini de çok seviyorum. "İnsanların senin için bir şeyler yaptığı fikrinden vazgeçmelisin. Onlar kendileri için bir şeyler yaparlar.
    Demek o ki iyilik maskesi altında neler yapılıyor neler...
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz blog sayfama Abdullah Bey :)
      Maalesef öyle bir durum da var. Her zaman güven duymamak, hemen kanmamak gerekiyor. Yapılan her iyilik karşılıksız değil artık şimdilerde özellikle. Herkes çıkarlarının peşinde çoğunlukla.
      Bir de yukarıda da dediğim gibi; iyi insanlar daha bize zarar vermemiş insanlardır aslında diğer bir bakış açısıyla da.
      Umarım kendimiz gibi olabilmeye mümkün olduğunca özen göstererek, empati yaparak yaşayabildiğimiz günler bekliyordur bizleri...
      Saygılar :-h

      Sil
  21. İnternet ortamı da bir nebze maske aslında. Okullarımızda da dijital vatandaşlık eğitiminin verilmesini savunuyorum hep. Twitter'a bir göz attıysanız, insanların ne denli insanlıktan çıkabileceğini görebilirsiniz.

    Bu konuda ben de çok doluyum aslında. Blogumda maskeli benlik vs. maskesiz benlik olarak küçük bir dert yakınmışlığım olmuştu. İyiliği yaymanın tek yolu kendimizde başlıyor ve en yakın çevremize bunu yaymaktan geçiyor sanırım. Ancak velakin, güzel memleketimde iyi insan olmak da çok zor. Bu kişi mülayim denilerek her türlü haksızlığı ona yapmayı kendilerine hak görenlerle dolu ortalık malesef. Ah benim memleketim ah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediklerinizde çok haklısınız ve aynı görüşteyim sizinle. Çok iyi ve güzel düşünülmüş bir fikir dijital vatandaşlık eğitimi. Twitter'ı önceleri hiç kullanmıyordum. Sonrasında bu bloğu açmamla birlikte bloğum adına bir Twitter hesabı açtım ve kullanmaya başladım. Yan taraftaki trend başlıklara girip bir göz gezdirmeye göreyim; içim sıkılıyor. Kurulan cümlelere, savunulan fikirlere akıl sır erdiremiyorum. Bazen girmemle çıkmam bir oluyor o entrylere.

      Ben de hemen yazınıza bakacağım. Bu konu hakkında iç döküş yazılarını büyük bir keyifle okuyorum. Bir zamanlar da şöyle bir söz duymuştum: "İnsanlar; çekingenliği korkaklık, kibarlığı da aptallık sanırlar..." diye ve bu maalesef ki çoğu durum için çok doğru. Düşünce şeklimiz değişmedikçe, kendimizi değiştirmeye çalışmadıkça bu düzen bu şekilde sürüp gidecek gibi görünüyor.

      Çok teşekkür ediyorum yorumunuz ve fikirlerinizi belirttiğiniz için :-h

      Sil
    2. Ben de bir serzenişte bulunmuştum yazımda. Bir sonuca ulaştırmadan yazmıştım. Gel gitler yaşıyoruz hep bu dünyadaki kötülükleri gördükçe. Ben teşekkür ederim yazınız için.

      Sil

Birkaç Önemli Not:

1-Yorumlarınız benim için çok değerli. Bloğuma destek olmak adına olumlu-olumsuz yorum bırakabilirsiniz.
2- Profil üyeliğiniz olmasa bile Adı/Url sekmesini seçip kendi belirlediğiniz Url ya da isimle ve son olarak da Anonim profil seçeneği ile yorum yapabilirsiniz.
3- Öneri, görüş ve düşünceleriniz için "Feri Peri'ye Mektup" sayfası aracılığı ile mesaj gönderebilirsiniz...
4- Yorumunuza Smiley eklemek için, hemen alttaki linke tıklayarak beğendiğiniz bir ifadenin karşısındaki sembolleri kelimelerinizden sonra bir boşluk bırakarak yazabilirsiniz.

Yorumuna Smiley Eklemek İçin Tıkla