Edebiyat Araştırması 2. Bölüm - Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi Nedir?

, , 14 Yorum
Okuma Süresi: 4 Dakika
Edebiyat Araştırması - Feri Peri Kişisel Blog

☞ Karşılaştırmalı Edebiyat


Karşılaştırmalı edebiyat; analoji, akrabalık ve etkileşim bağlarının araştırılması suretiyle, edebiyatı diğer ifade ve bilgi alanlarına ya da zaman ve mekan içerisinde birbirine uzak veya yakın durumdaki olaylarla edebi metinleri birbirine yaklaştırmayı amaçlayan yöntemsel bir sanattır. Yeter ki, bu edebi metinler birçok dile ya da kültüre ait olsunlar; onları daha iyi tanıyıp anlamak ve onlardan zevk alabilmek için aynı geleneğe ait bulunsunlar.

Karşılaştırmalı edebiyat; edebiyatı insan ruhunun hususi fonksiyonu olarak daha iyi anlayabilmek için tarih, eleştiri ve felsefe aracılığı ile yapılan analitik tasvir, yöntemsel ve ayrımsal bir karşılaştırma, dil bilimler arası ve kültürler arası edebi hadiselerin suni bir yorumudur.”

Edebiyat kavramı kadar olmasa da, karşılaştırmalı edebiyatın da kendi içinde bir takım tasvirleri, farklı değerleri, açıklayıcı kişisine göre değişen özellik ve tanımlamaları var. Karşılaştırmalı Edebiyat Nedir, Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi Nedir sorularının cevaplarını bu tasvirler ve değerler doğrultusunda belirlemeye çalışan açıklamalara gelin birlikte göz atalım...

Rousseau’nun kitabındaki giriş bölümünde Mehmet Yazgan’a1 ait olan bu tanımsal ifadeler, başlık hakkında genel bir bilgi verebiliyorlar. Ama, bir önceki bölümde de tık tık ⇒Edebiyat Araştırması 1. Bölüm söylendiği gibi; edebiyatla ilgili hiçbir kavram tam olarak açıklanamayacağı için, her zaman kendi içinde farklı anlamlar barındırır. Bu yüzden, karşılaştırmalı edebiyat da, doğduğu andan itibaren günümüze kadar birçok çelişkiye ve fikir ayrılığına ev sahipliği yapmıştır.

Birçok yazar ya da yazı ile uğraşan kimseler karşılaştırmalı edebiyatı, karşılaştırmalı edebiyat bilimi altında tıpkı edebiyat gibi zor çözümlenebilecek bir bilmeceye dönüştürmüşlerdir.

“Karşılaştırmalı edebiyat; ‘edebiyat tarihi’ ve ‘siyasal ekonomi’ deyimleri kadar kokuşmuş ve bir o kadar da gerekli bir anlatım tarzıdır.” 

diyor Rousseau1 ve açıklamaya girişiyor;

“Üstelik çoğulda olduğu gibi tekilde de, karşılaştırmalı edebiyat, edebi incelemelere uygulanmış insan zekasının kalıcı bir görüntüsünü, bu küçük sözlük-bilim devinin ortaya çıkarılmasından çok önceleri duyulan bir ihtiyacı dile getirir.”

Ve sonra da kendi görüşünü ekliyor; karşılaştırmalı edebiyatın tanımının değişken olduğu ve zaman içinde tekrar tekrar değişebileceği görüşünü…

“Dünya çapındaki karşılaştırmalı edebiyatın son durumu: Bu entelektüel olay, psikolojik bir evrime bağlıdır. Kuşkusuz bir avuç bilginin teknik uğraşısı haline gelen ve fakat bir yer altı ruhani çalışmasının yankısı durumundaki bir hareket. Bu akım sadece ruhani değil, aynı zamanda karmaşıklıkları, kör içgüdüleri, geniş yayılmaları ve durak bilmeyen hareketiyle kısacık dünya hayatını da ilgilendirmektedir. Karşılaştırmacılığın küçük evreninde, Doğu Avrupa Edebiyatının da kanıtladığı gibi, bazı korku ve ümitler, toplumların nefret ve sevgileri, siyasal çatışmalar ve hatta devletlerin ve uygarlıkların dini coşkuları okunmaktadır.

Uzay-bilimi ya da nükleer fizik gibi, fakat daha sıkı ve yürekten, karşılaştırmalı edebiyat insanların tutkularına bağlı bir kadere sahiptir. Bu nedenle yarın hiç kimse ne olup biteceği hakkında bir şey söyleyemez…”

☞ Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi


Karşılaştırmalı edebiyat biliminin temelinde öteki karşılaştırmalı bilim dallarında olduğu gibi, karşılaştırma yöntemi vardır.” 

diyor Gürsel Aytaç2 ama öncesinde kavramın tanımını yapmakla başlıyor:

“Edebiyat denen ve malzemesi dil olan sanat dalı, öncelikle anadil ve ulusal kültür kökenlidir. Ama yazarların şairlerin yetişme süreçlerinde ve olgunluk dönemlerinde orijinallerinden ve çevirilerinden okuyup etkilendikleri veya en azından esinlendikleri yabancı yazarlar, şairler vardır. Bu etkilenme veya esinlenme yabancı yazarlardan daha çok, kendi dilinin başka yazarlarından da olur. Sözün kısası, sanatla etkileşim denen olgu vardır ve yazar için, sanatı için bir artı puandır.

Edebiyat eserini inceleyen, araştıran edebiyat biliminin bir dalı, karşılaştırmalı edebiyat bilimidir. Görevi, işlevi farklı dillerde yazılmış iki eseri konu, düşünce ya da biçim bakımından incelemek; ortak, benzer ve farklı yanlarını tespit etmek, nedenleri üzerine yorumlar getirmektir. Karşılaştırmalı edebiyat bilimi araştırmalarının temelinde, edebiyatın bir ‘bütün’ olduğu görüşü vardır.”

Kadriye Öztürk’ün3 tanımlamasına değinecek olur isek, o da aynı şekilde açıklıyor bu bilim dalını:

Karşılaştırmalı edebiyat bilimi; iki ya da daha fazla ulusal edebiyatı gerek konu, gerek üslup, motif, ve dilsel özellikler veya metin yapısı bakımından karşılaştırma çabalarını kapsamaktadır. Bu karşılaştırmalar ortak kültür, dil ailesi ve coğrafi bölgelerin ulusal   edebiyatları  arasında  yapılabileceği  gibi,   farklı  dil ailelerine giren, farklı coğrafi bölgelerde yer alan ve farklı kültürlere sahip ulusal edebiyatlar arasında da yapılabilir.”

Ama, Cemal Sakallı4 ufak bir ayrıntıyı seriyor gözler önüne: 

“Karşılaştırmalı yazınbilim, benzerlikler ve farklılıklar araştırması değil, genel yazın görüngülerinin ve ilişkilerinin araştırılması, genel görüngülerden ayrılan özel olanın ayrıştırılmasıdır.”

Cemal Sakallı’nın bu farklı yaklaşımı biraz düşündürücü aslında.

Şimdi de Konstantinoviç’in5 kitabında bulunan Jaus’un sözlerine değinelim: 

“Karşılaştırmalı yazınbilim, yabancı ortamlarda güncelleştirmeyle ve alımlama koşuluyla değişen ve değişikliklere neden olan metinlerin neden olduğu yazındaki dönüşümlerin araştırılmasını konulaştırır.”

“Karşılaştırmalı yazınbilim, karmaşık süreçlerin sonucu oluşan tek tek yazınsal görüngülerin oluşumsal kaynaklarını araştırmak, bu hareketlilik içerisinde görüngülerin değişimini, diğer ulusal yazılara ve yazınsal bilince geçişler izlemek ve çözümlemektir…” 

diye yorumlarda bulunuyor Baldenssberger6 de.

Edebiyatın bir çok tanımı ve birbiri içene girmiş özellikleri varken, karşılaştırmalı edebiyat ve onun bilim dalı da kişiler tarafından farklı ve çoğunlukla da çelişkili şekilde tanımlanıyor.

Kimine göre benzer ya da farklı yönlerini araştırmak iken, diğerlerine göre kesinlikle bu sınıfa sokulmuyor ve araştırılan genel görüngülerden ayrı tutulan özel olanlarının ayrıştırılması asıl amaç oluyor.

Kendinden sonraki yazınbilimcileri fazlasıyla etkilemiş olan, Fransız karşılaştırmalı yazın bilimi öncülerinden 7Carré

Karşılaştırmalı yazınbilim, yazın tarihinin bir dalıdır.” 

diyor ve ekliyor:

“O; uluslararası düşünsel ilişkiler, gerçek ilişkiler (…) araştırmasıdır. (…) yapıtların özgül değerini değil, aksine ulusların ve yazarların başkalarından alımladıklarında hangi değişimleri yaşadıklarını araştırır.”

Gürsel Aytaç2 kitabında Carré’in karşılaştırmalı yazınbilim hakkındaki fikirlerine, onunla aynı görüşü paylaşmasa bile gerekli oldukça yer veriyor:

“Guyardin’in La Litérature Comparée kitabına yazdığı ön sözde Carré önemli şeyler söylüyordu. Carré, karşılaştırmaların keyfi yazar seçimiyle yapılmasının doğru olmadığı görüşündeydi. Seçim yapılırken, yazarların tarihi konumunda bir ilişki olmalıydı. İkinci nokta, diyordu, Litérature Comparée adına aldanmamak gerekir. Edebiyat karşılaştırmasıyla aynı şey değildir. Litérature Comparée, her şeyden önce edebiyatların karşılaştırılmasıdır. Bu da demektir ki Carré’e göre komparatistik ulusal üstü edebiyatın bir dalıydı. Carré, Guyardin’in kitabından çıkarılacak sonucu; ‘karşılaştırmalı edebiyat, genel edebiyat değildir…’ şeklinde özetler ve der ki:

‘Ancak, Humanizm, Klasisizm ve Sembolizm gibi büyük paralellikler(hatta eşzamanlıklar), fazla sistematik olma, zaman ve mekan içinde fazla yayılma, soyutun içine keyfiliği ve dizinlemeyi katma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eğer tüm bunları hazırlayabilirse, karşılaştırmalı edebiyat bu sentezlerden vazgeçebilir.’…”

Carré gibi o zamanın yazınbilimcilerinden olan (Vossler, Baldensperger …vs…) Van Tiegham Farinelli’nin ‘karşılaştırmalı’ ve ‘genel edebiyat’ ayrımının işe yaramayacağını söyleyen 2Wellek’e Aytaç’ın sayfalarında rastlıyoruz yine:

“Walter Scott’ın Fransa’ya etkisi üzerine bir çalışma niçin ‘karşılaştırmalı’ sayılsın da, buna karşılık romantizmde tarihi roman üzerine olan ‘genel’ olsun? Almanya’da Bryon’culuk üzerine bir inceleme ile Byron’un Heine üzerine etkisini nasıl sınıflandıracağız? Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimini iki edebiyat arasında ‘ithalat-ihracat’ incelemesine indirgemek gibi bir deneme olsa olsa yanlıştır(…)

Karşılaştırmalı ile genel edebiyat bilimi arasında suni sınırlar çekmek başarısızlığa mahkumdur. Çünkü edebiyat tarihi ile edebiyat biliminin tek bir objesi vardır; Edebiyat…

Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimini edebiyatlar arası dış ticarete indirmeye kalkmak onun önünü tıkamak demektir.”

Yazınbilimciler birbirlerinden çok farklı tanımlamalar ve görüş listeleri yaparlarken, Zima’ya göre açıklamalara da imkan tanıyabiliriz. Şöyle diyor 2Zima:

“Komparatistik, bir meta teoridir.(üst kuram) Meta teori ise, teorilerin kültürel bağımlılığı üzerine düşünce üretmek demektir ve ancak bu yolla kendini, karşılaştırma yapan bir teori olarak tanımladığı sürece, alanını açık seçik belirlemede faydası olur.”

Karşılaştırmalı Edebiyat ve Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi hakkında türlü yorumlar ve düşünceler okuduktan sonra, belki 2Gürsel Aytaç’ın açıklaması bize şimdilik edebiyat kısmında bulduğumuz çıkış yolunda bir ışık görevi görebilir:

“Edebiyat; malzemesi dil olan bir sanat dalıdır. Karşılaştırmalı edebiyat biliminin malzemesi de edebiyat ürünleridir. Karşılaştırma, adı üstünde, en az iki ürün gerektirir. Karşılaştırma, ulusal edebiyatın kendi eserleri üzerine olabildiği gibi farklı ulusların edebiyatları arasında da yapılabilir. Söz konusu karşılaştırma farklı dillere ait eserlere uygulandığında, karşılaştırmalı edebiyat bilimi alanına girer…”

Kaynakça:


2AYTAÇ, Gürsel, Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi, Say Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2003, syf. 7-93 (Alıntılar: René Wellek syf. 76-77 / Peter V. Zima syf. 93)

6BALDENSBERGER, Fernard, “Begriff und Gegenstand der Vergleichen Literaturgeschicte”, (Hazırlayan: Horst Rudiger), Komparatistik. Aufgaben nd Methoden. Kohlhammer V. , Stuttgart, syf. 56-78

7CARRE, Jean-Marié, “Vorwart zur Vergleichenden Literaturwissenschaft” , (Hazırlayan: H. N. Fügen), Verleichende Literaturwissenschaft. Econ V. , Düsseldorf, syf. 82-84

5KONSTANTİNOVİÇ, Zoran, Vergleichende Literaturwissenschaft. , Peter Lang V. , Frankfurt am Main. , syf. 62

3ÖZTÜRK, Kadriye, Karşılaştırmalı Edebiyat Araştırmaları, (Hazırlayan: Doç. Dr. Ali Osman Öztürk), Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı Yayınları, 1. Baskı, Konya 1998, syf. 7-8

1ROUSSEAU, Ann Marié ve CI. Pichois, Karşılaştırmalı Edebiyat, (Çeviren: Mehmet Yazgan), Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi, Milli Eğitim Basımevi, 1. Baskı, İstanbul 1994, syf. 9-17-50

4SAKALLI, Cemal, Karşılaştırmalı Edebiyat Araştırmaları, (Hazırlayan: Doç. Dr. Ali Osman Öztürk), Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı Yayınları, 1. Baskı, Konya 1998, syf. 42

Bu içerik Feri Peri » Kişisel Blog tarafından hazırlanmıştır...

14 yorum:

  1. Merhaba;
    Blog adresime askerde olduğum sebepten dolayı giremiyordum. Askerden geldim ve bloğu düzene koydum. Ziyaretinizi ve takibinizi beklerim. Konuyla alakalı değil ama kusuruma bakmayın. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba;
      Hayırlı uğurlu olsun. Hoş geldiniz, tabii ki ziyaret ederim. Yorumunuz için teşekkürler :)

      Sil
  2. bu değerli bilgiler için teşekkür ederiz...

    YanıtlaSil
  3. İlginç bir edebiyat dalıymiş, benim yabancı olduğum bir alan. Yeni bilgiler öğrenmek ne kadar iyi oluyor, bilginin sonu yok zaten, eline sağlık bu güzel derleme için Feride'ciğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim eğitim aldığım alan, Müjde Ablacığım. Biraz bilgi verebildiysem ne mutlu. Teşekkür ederim yorumun için :)

      Sil
  4. Karsilastirmali edebiyatla ilgili cok emek verilmis, güzel bir yazi olmus 😊

    YanıtlaSil
  5. keyifle okudum ama bu yazıyı çıktı alıp ayrıntılı okumak lazım gibi geldi.

    YanıtlaSil
  6. Selamlar, genel olarak yazı akışkanlığınızı çok başarılı bulduğumu söylemek isterim. Bloğunuzda tasarım olarak çok şık. Karşılaştırmalı edebiyat bence biraz köşeleri olmadan değerlendirilmesi gereken bir alan. Her tarafın bir yassı tarafı var.

    YanıtlaSil
  7. Ne kadar da güzel bir yazı. 😊

    YanıtlaSil
  8. Blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım.Emeğinize sağlık,vakit ayırmak isterseniz sizi de beklerim.Bu beni oldukça mutlu eder,sağlıcakla kalın.

    https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  9. Çok detaylı bir bilgi paylaşmışsınız, emek harcandığı belli oluyor. Bu denli güzel çalışma için elinize ve emeğinize sağlık. site yönetimine teşekkür ediyoruz.

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel bir yazı olmuş özellikle kaynaklarınız son derece güvenilir edebiyat sevenler için iyi bir kaynak olmuş tebrik ederim.

    YanıtlaSil

Birkaç Önemli Not:

1-Yorumlarınız benim için çok değerli. Bloğuma destek olmak adına olumlu-olumsuz yorum bırakabilirsiniz.
2- Profil üyeliğiniz olmasa bile Adı/Url sekmesini seçip kendi belirlediğiniz Url ya da isimle ve son olarak da Anonim profil seçeneği ile yorum yapabilirsiniz.
3- Öneri, görüş ve düşünceleriniz için "Feri Peri'ye Mektup" sayfası aracılığı ile mesaj gönderebilirsiniz...
4- Yorumunuza Smiley eklemek için, hemen alttaki linke tıklayarak beğendiğiniz bir ifadenin karşısındaki sembolleri kelimelerinizden sonra bir boşluk bırakarak yazabilirsiniz.

Yorumuna Smiley Eklemek İçin Tıkla