Şu sıralar, bir anime
sever olarak sadece Shingeki No Kyojin'i takip edebiliyorum. Animede 5. bölüm
geride kaldı ve neredeyse sezonun yarısına geldik çünkü tüm sezon sadece 12
bölümden oluşuyor...maalesef...
Manganın bu kısmına kadar
okuyabilmiştim vaktim oldukça. O yüzden bu son bölümden sonra neler olacağı ile
çok bir bilgim yok. İstiyorum ki, 3. bölümden bu yana neler oldu, yine hangi
gizli sırları öğrendik, bunun üzerine biraz konuşalım.
İlk iki bölümle
ilgili yazıma buradanulaşabilirsiniz😉
Hafızalarımızı
tazeleyebilmek için konuya; Connie'nin köyüne ulaştıkları ve hiçbir deve ya da
insan cesedine rastlamadıkları kısım ile başlayacağım. Hiçbir deve
rastlamamışlardı, ki; Connie'nin evinin tam üzerinde kocaman gözleri, şaşkın bir
yüz ifadesi ve kullanılamayacak derecede ince uzuvlara sahip olan sarı saçlı
devi gördüler. Hemen herkes rahat bir nefes aldı insan cesetleri bulunamayınca
etrafta. Fakat; ulaşım için kullanılan atlar öylece duruyorlardı ahırlarda.
Evler de epey zarar görmüştü. Belli ki devler zarar vermişti evlere. Bir de
bunun üzerine tam Connie ve ekibi oradan gönül rahatlığıyla ayrılacaklarken
evin üzerindeki sarışın, dişi dev 'Hoşgeldin' demesin mi?
İşler iyice sarpa sardı
değil mi?
İnsanlar bir şekilde
devlere dönüşüyorlar, bunun başka bir açıklaması yok. O sarışın dev hareket
edemeyecek halde Connie'nin annesinin evinde yatıyor!
Her ne kadar Reiner,
Connie'nin bunu anlamasını önleyebilmek için gereksiz bir çıkış yapsa da,
yaşamış olduğu değişime rağmen, şaşkınlık içindeki anne oğluna hoş geldin
diyebilmeye çalıştı. Herkes köydeki insanların kaçmış olma ihtimaline
tutunurken aslında gerçek hiç de öyle değildi...
Animenin wikisine göz
atmamış olanları uyarmak isterim. Birazdan çok önemli bir bilgi vereceğim
spoiler içerisinde. Animeye bakış açınızı değiştirebilir. O yüzden bu kısmı
atlamak isteyebilirsiniz...
Colossus Titan ve Armored Titan'ı hatırlıyorsunuzdur. Peki o dev titan ve zırhlı titanın Eren'in 104. bölükte birlikte eğitim aldığı Bertolt ve Reiner olduklarını biliyor muydunuz?
Bu arada, keşif birliği
hayatlarını yine tehlikeye atarak titanların geçtiği deliği bulmaya
çalışıyorlardı. Gün bitip de karanlık çökene dek aradılar. Connie, Reiner,
Bertolt'un birlikte olduğu ekip Ymir ve Krista'nın duvarın diğer tarafını
arayan ekibiyle karşılaştı. Duvarın hiçbir tarafında delik falan yoktu.
İnsanlık henüz
anlamamıştı. Güvenli sandıkları köylerinde, ormanlarında, hatta şehirlerin
içlerinde herhangi birileri devlere dönüşebilirdi. Fakat daha bu bilgiye sahip
değillerdi. Kuşkulandığım üzere, insanların devlere dönüşmesine sebep olan
kişinin Canavar Dev olduğunu düşünüyorum. O yaratık nereye giderse, nerede
durursa, etrafında onlarca dev peydah oluyor. Devleri kontrol edebiliyor olması
da cabası. Duvarları tırmanarak geçebiliyor ve bir insan topluluğunu 'akılsız
devler' haline getirebiliyor. Animede bu bilginin insanlık tarafından
öğrenileceği günü gerçekten iple çekiyorum...
Halbuki diğer tarafta,
Eren, Mikasa ve Armin'in birlikte yol aldığı keşif ekibi titanlar tarafından
delinen duvarların kapatılması ile ilgili masum masum planlar yapıyorlar.
Sıradan insanların olmadık yerlerde deve dönüştürülebileceğini, artık hiçbir
duvarın onları güvende tutamayacağını öğrendiklerini hayal ediyorum da... evet,
insanların devler karşısında hiç şansı yok. Mikasa ya da Levi'ya sahip olsalar
da...
Asıl soru, Canavar Dev,
Zırhlı Dev, Muazzam(Colossus) Devin insanlara bunları yapmaktaki amaçları ne?
Connie, Krista, Ymir, Reiner ve Bertolt'un da beraberinde olduğu keşif ekibi
duvardaki deliği bulamayınca kale yıkıntılarına sığınmışlardı ve birden
etraflarını onlarca dev sarmıştı. Bu da yetmezmiş gibi, o Canavar Dev kalenin
yıkılmasına sebep olup onları daha kolay lokmalar haline getirmek için kocaman
kayalar fırlattı bulundukları harabeye. Ne kadar nefret ettim o titan kılıklı yaratıktan
anlatamam... Zaten olağan dışı uzunluktaki kolları, çirkin kürkü ve yine sıradışılıkta sınır tanımayan küçük kafası bana bu kadar nefret etmem konusunda bir
hayli yardımcı oldular.
Nerede kalmıştık...
Hmmm... kale yıkıntıları
diyordum.
O kale yıkıntılarının
içerisinde bir titan shifter daha karşımıza çıkmış oldu böylece. Ne kadar da
ustaca gizleniyorlar değil mi?
Bu defaki titan boyut
olarak titan shifterlar içerisindeki en küçük olanı idi. Sürekli Krista ile
dolaşan, keşif birliğine katılması pek de anlaşılamayan, insanlara oldukları
gibi davranmak konusunda yeri geldikçe çekişen ve aksi tavırlarıyla bilinen; Ymir...
Ymir deve dönüştüğünde
dikkat ettiyseniz Bertolt ve Reiner küçük birer şok geçirdiler.
Yine bir spoiler geliyor,
isterseniz geçebilirsiniz.
Ymir'in daha önce diğer akılsız, düşünce yeteneğinden yoksun titanlar gibi olduğu ve bu durumda 60 yıl boyunca sebepsizce, sadece insan öldürme güdüsüyle etrafta dolaştığı biliniyor. Bertolt, Reiner ve arkadaşları Marcel (titanshifter) 845 yılında, Wall Maria'dan içeri sızmaya çalışırlarken, Ymir'in akılsız dev formu ile karşılaşırlar ve Marcel, Ymir tarafından öldürülür. Bir titan shifter olan Marcel'i midesine indiren Ymir bu gücü kazanmış olur. Artık akılsız bir titan değildir. İnsan formuna dönüşmeyi öğrenerek yıllarca insanlığa adapte olmaya çalışır, ta ki; Krista'nın ardından acemi birliğine katılana dek...
Umarım Ymir ölmemiştir. Çünkü Eren'in aksine insanlar ve
titanlar hakkında çok şey biliyor olmalı. Belli ki insanlığa karşı bir
düşmanlığı da yok. Eren o kadar zaman geçmesine rağmen babasının onun için
evlerindeki bodrum katında bıraktığı bilgilere hala ulaşamadı. Hiçbir şey
bilmeyerek sürekli titan gücü ile ilgili yoğun istek ve sorumluluklara maruz
kalıyor. Bu arada Krista'nın soylu bir asilzadenin gayri meşru çocuğu
olması ve gerçek isminin Historia olması bir sonraki bölümleri oldukça
etkileyecek gibi görünüyor. Sur tarikatının hizmet ettiği kutsal iradenin
bireylerinden birisi olduğu gerçeği Krista yani Historia'nın ailesinin bir
hayli üst sınıftan geldiğini gösteriyor.
Bakalım sonraki
bölümlerde duvarların içlerindeki devlerle ilgili gizemleri öğrenebilecek
miyiz? Bu içerik Feri Peri » Kişisel Blog tarafından hazırlanmıştır...
"Attack On Titan" benim de başladığım ama sezon bitince yarıda bıraktığım bir animeydi. Animelerin kurgu dünyasında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum ben de.
Animeler aslında çok farklı bir kültürel değer, özellikle de Uzak doğuların dünyasında. Ben de ilk keşfettiğimde o dünya o kadar büyük ve geniş gelmişti ki :)
İkinci sezonu aslında bölümlerin azlığı nedeniyle biraz hayal kırıklığı yarattı ama yine de tavsiye ederim. Şimdi üçüncü sezonu bekliyorum ben de :)
Attack on Titan animeler arasında biraz daha gelişip dallanıp budaklanmasını görebilsem daha çok sevebileceğim bir anime hatta bu yüzden animeyi bırakıp mangasına geçiş yapmıştım. Yazını da gayet hoş olmuş, elinize sağlık. Bu şekilde başka takip ettiğiniz animeler varsa mutlaka yazın, severek okurum! :)
Teşekkür ederim yorumunuz için :) Bu sıralar animeleri biraz boşladım sanırım, özellikle Death Note ve Attack on Titan'dan sonra kolay kolay anime beğenmez oldum. Ama birkaç yıl önce bir solukta izlediğim animeleri tekrar gün yüzüne çıkarıp inceleme yazıları yazabilirim sanırım ELfen Lied ya da Full Metal Alchemist - Brotherhood gibi :)
1-Yorumlarınız benim için çok değerli. Bloğuma destek olmak adına olumlu-olumsuz yorum bırakabilirsiniz. 2- Profil üyeliğiniz olmasa bile Adı/Url sekmesini seçip kendi belirlediğiniz Url ya da isimle ve son olarak da Anonim profil seçeneği ile yorum yapabilirsiniz. 3- Öneri, görüş ve düşünceleriniz için "Feri Peri'ye Mektup" sayfası aracılığı ile mesaj gönderebilirsiniz... 4- Yorumunuza Smiley eklemek için, hemen alttaki linke tıklayarak beğendiğiniz bir ifadenin karşısındaki sembolleri kelimelerinizden sonra bir boşluk bırakarak yazabilirsiniz.
Merhabalar, kaleminize sağlık.
YanıtlaSil"Attack On Titan" benim de başladığım ama sezon bitince yarıda bıraktığım bir animeydi. Animelerin kurgu dünyasında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum ben de.
Merhaba:)
SilAnimeler aslında çok farklı bir kültürel değer, özellikle de Uzak doğuların dünyasında. Ben de ilk keşfettiğimde o dünya o kadar büyük ve geniş gelmişti ki :)
İkinci sezonu aslında bölümlerin azlığı nedeniyle biraz hayal kırıklığı yarattı ama yine de tavsiye ederim. Şimdi üçüncü sezonu bekliyorum ben de :)
Attack on Titan animeler arasında biraz daha gelişip dallanıp budaklanmasını görebilsem daha çok sevebileceğim bir anime hatta bu yüzden animeyi bırakıp mangasına geçiş yapmıştım. Yazını da gayet hoş olmuş, elinize sağlık. Bu şekilde başka takip ettiğiniz animeler varsa mutlaka yazın, severek okurum! :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim yorumunuz için :) Bu sıralar animeleri biraz boşladım sanırım, özellikle Death Note ve Attack on Titan'dan sonra kolay kolay anime beğenmez oldum. Ama birkaç yıl önce bir solukta izlediğim animeleri tekrar gün yüzüne çıkarıp inceleme yazıları yazabilirim sanırım ELfen Lied ya da Full Metal Alchemist - Brotherhood gibi :)
Sil